KASTAMONU ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 4. SAYI TANITIM YAZISI

​

Bu sayımıza “sevmek” kelimesiyle başlamak istiyoruz. Bir şehir dergisinde, şehrimizi sevmekten bahsediyoruz elbette. Şehrimizi sevmek; kalesiyle, kulesiyle, camileriyle, konaklarıyla, yemekleriyle, türküleriyle, sanatıyla, doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, insanıyla… Şehrimizi sevmek, ülkemizi sevmek, milletimizi sevmek…

Sevmek için önce tanımak gerek. İnsan, tanıdıkça seviyor şehrini. Sevdikçe daha çok tanımak istiyor. Kastamonu gibi hazine bir şehri tanıdıkça daha da çok seviyor. Sevdikçe sahip çıkıyor, benimsiyor. Benimsedikçe korumak, ileriye taşımak istiyor. Ancak sadece istemekle olmuyor; azim gerek, gayret gerek, kararlılık gerek, çalışmak gerek… İnsanımız tanıdıkça sevecek şehrini. Şehrini sevdikçe, ülkesini, milletini sevecek. Sevdikçe benimseyecek… Biz şehrimizi seviyoruz, çok çalışmamız gerektiğini de biliyoruz. Kastamonu Araştırmaları Dergisi, bu sevginin ve bu bilincin bir meyvesi olarak dördüncü sayısıyla yoluna devam ediyor.

Bu sayımızda yine kültürümüzü, tarihimizi, dilimizi, edebiyatımızı, insanımızı, şehrimizi anlatmaya çalıştık. Eyüp Akman, mahlasnâmeleri ve Kastamonulu şair Âşık Fevzi’nin, Kastamonulu başka bir şair Ahmet Rıza Boşdurmaz’a yazdığı bir mahlasnâmeyi tanıttı. Hamdi Nalbant, Kastamonu’da Ramazan geleneklerinden bahsetti. Melih Kuyulu, Osmanlı’nın son dönemi ile cumhuriyet devrinde yaşamış Kastamonulu münevver bir hanımefendiyi yazdı. Tuncay Sakallıoğlu, Kastamonu’da nadir bulunan Mevlevî mezar taşlarının yazısı okunur durumda olan tek örneğini kaleme aldı. Ufuk Tidim, Enver Behnan Şapolyo’nun Milli Mücadele döneminin Kastamonu’su hakkında pek çok bilgi barındıran mektubunu dergimizin satırlarına taşıdı. Merve Delihasanoğlu, geçen sayıda başladığı Kastamonu halk inanışları dizisinin ikinci yazısında hayvanlarla ilgili inanışları yazdı. Zeki Gürel, ailesini Kastamonulu olarak niteleyen, Osmanlı’nın son dönemi ile cumhuriyet dönemlerinin önde gelen ilim adamlarından Necib Âsım Yazıksız’ı anlattı. Mahmut İslamoğlu, kendi koleksiyonunda yer alan eski Anadolu Türkçesi yazma bir eseri tanıttı. Eserdeki Türkçe söz varlığından örnekler ile Kastamonu’yu yakından ilgilendiren “İsmail Beğ Hikayesi”ni aktardı. Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da Kastamonu ile ilgili yeni yayımlanan kitaplar hakkında tanıtım yazılarına yer vermeye çalıştık. Bu kapsamda Mustafa Eski’nin genişletilmiş ikinci baskı olarak kaleme aldığı Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi Tarihi, Hamdi Nalbant’ın Milli Mücadele’de Kastamonu’da Din Adamları ile Ufuk Tidim’in Bir Kastamonu Müellifi: Talat Mümtaz Yaman Hayatı, Eserleri Ve Yazıları isimli eserlerini kısaca tanıtmaya çalıştık. Bu üç eserin şehrimiz açısından önemli ortak özelliklerinin, şehrimizde kurulan ve burada faaliyet gösteren, dergimizin de yayıncısı Servi Yayınları’ndan yayımlanmaları olduğunu vurgulamak istiyoruz.

Bu sayımıza yazılarıyla katkı sunan yazarlarımıza ve bizi destekleyen herkese teşekkür ediyoruz.
Hamdi Nalbant